Ahlaki Gelişim Kuramı Nedir? | Lawrance Kohlberg
- Terapistim Cebimde
- 12 Haz 2024
- 2 dakikada okunur
Güncelleme tarihi: 2 Tem 2024

Haksızlık nedir? Hiç haksızlığa uğradığınızı düşündünüz mü ? Elbette düşünmüşsünüzdür. Peki ne hissettiğinizi hatırlıyor musunuz? Soruyu bir de şöyle sorsak... Hiç haksızlığa uğrayan birisini gördüğünüzde ne yapacağınızı bilemediğiniz oldu mu? Bu yazıdaki konumuz Kohlberg'in Ahlaki Gelişim Kuramı.
Lawrance Kohlberg'i daha önceden duymuş muydunuz? Lawrance Kohlberg ABD'li psikolog. Ahlak Eğitimi üzerine yaptığı çalışmalarla tanınmıştır. Tıpkı Piaget gibi belli durumlardaki davranışları yöneten kuralları, yetişkinlerin ve çocukların nasıl yorumladıkları üzerinde durmuştur. Bu konudaki en meşhur deneylerinden birisiyse Heinz İkilemi ya da diğer adıyla Heinz Dilemma olarak adlandırılan deneyidir.
Heinz Dilemma | Heinz İkilemi
Kohlberg, insanların ahlaki gelişimini anlamak için Piaget'nin çalışmalarını temel almış ve geliştirmiştir. Onun en bilinen teorisi, insanların ahlaki muhakeme yaparken belirli aşamalardan geçtiğini öne süren Ahlaki Gelişim Kuramı'dır. Bu kuram, bireylerin ahlaki kararlarını nasıl verdiklerini ve zamanla bu kararları nasıl değiştirdiklerini açıklar. Kohlberg'in teorisi, üç ana düzeyde altı aşamadan oluşur:
1. Gelenek Öncesi Düzey (Preconventional Level)
Bu düzeyde, bireyler ahlaki kararlarını dışsal ödüller ve cezalar temelinde verirler.
Aşama 1: İtaat ve Ceza Oryantasyonu: Bu aşamada, doğru davranış cezadan kaçınmakla tanımlanır. Kurallar, otorite figürleri tarafından belirlenir ve sorgulanmadan kabul edilir.
Aşama 2: Bireyselcilik ve Değiş Tokuş Oryantasyonu: Bu aşamada, bireyler kendi çıkarlarını göz önünde bulundurarak karar verirler. Doğru davranış, kişinin kendi ihtiyaçlarını karşılaması ve karşılıklı yarar sağlamasıdır.
2. Geleneksel Düzey (Conventional Level)
Bu düzeyde, bireyler sosyal normlara ve beklentilere uygun davranışlar sergilerler.
Aşama 3: İyi Çocuk Oryantasyonu: Bireyler, başkalarının beklentilerini karşılamak ve onların onayını kazanmak için çaba gösterirler. İyi davranış, başkalarına yardım etmek ve onları mutlu etmektir.
Aşama 4: Kanun ve Düzen Oryantasyonu: Bu aşamada, bireyler toplumsal düzeni ve yasaları korumak için kurallara uyarlar. Doğru davranış, toplumun düzenini sürdürmek için gereklidir.
3. Gelenek Sonrası Düzey (Postconventional Level)
Bu düzeyde, bireyler evrensel etik ilkeler ve bireysel haklar temelinde karar verirler.
Aşama 5: Toplumsal Sözleşme Oryantasyonu: Bireyler, toplumun iyiliği için yasaların değiştirilebileceğini ve esnetilebileceğini kabul ederler. Doğru davranış, toplumsal sözleşmelerin ve bireysel hakların korunmasına dayanır.
Aşama 6: Evrensel Etik İlkeler Oryantasyonu: Bu aşamada, bireyler evrensel etik ilkeleri benimser ve bu ilkelere göre hareket ederler. Doğru davranış, vicdani bir yükümlülük ve evrensel adalet anlayışı ile tanımlanır.

Peki ahlak hayatımızda neden gereklidir? Konunun başında sorduğumuz soruya gelecek olursak haksızlığa uğradığınızı düşündüğünüz zamanlar olmuştur elbette. Peki haksızlığa uğradığınızda ne hissedersiniz? Adaletin yerini bulmadığını, hakkınızın gasp edildiğini ve bu durumun sizi derinden yaraladığını hissedebilirsiniz.
Bu duygular, adil olmanın ve ahlaki değerlere bağlı kalmanın önemini ortaya koyar. Ahlak, toplumsal düzenin sağlanmasında ve insanların bir arada huzur içinde yaşamasında kilit bir rol oynar. Her bireyin haklarını koruyabilmesi ve haksızlıkların önlenebilmesi için evrensel ahlaki prensiplere ihtiyaç vardır. Ahlak kuralları, bireylerin birbirine saygı göstermesini, empati yapmasını ve sorumluluk duygusuyla hareket etmesini sağlar. Böylece toplumda güven ve huzur ortamı tesis edilir.